Günlük Yaşamın Psikopatolojisi (Parapraksiler-Dil sürçmeleri/Yanılmalı Edimler)
Parapraksi, kelime anlamı tıp dilinde her ne kadar unutkanlık (agnozi’ye bağlı olarak gelişen apraksi çeşidi; hasta eşyaları koyduğu yeri unutur, konuşurken ve yazarken kelimeleri yerinde kullanamaz) olsa da; psikolojide ‘günlük yaşam içerisinde dil ve hareket sürçmeleri’ olarak tanımlanmaktadır. Parapraksileri genel olarak iki başlık altında ele alabiliriz; birincisi ‘ya aslında öyle demek istememiştim’ şeklinde kıvırmaya çalıştığımız;) ‘dil sürçmeleri’ (artık bu dil sürçmelerinin yerini klavye sürçmeleri aldı:) ) ikincisi ise ‘yanılmalı edimler’ yani yanlışlıkla yaptım dediğimiz veya yaparken farkında bile olmadığımız davranışlardır.. Freud, bu yanılmalı edimleri (davranışları) de kendi içerisinde ‘araz (işaret-semptom) belirten ve ‘elde olmayan edimler’ olarak ikiye ayırmıştır. Ancak bu ikisi arasında kesin bir çizgi çekilemeyeceğini; bu gruplandırmaların sadece tanımlama konusunda kolaylık sağlamasında başka önem taşımadığını da vurgulamaktadır.
Günlük yaşamda kullandığımız ve farkında olmadığımız çok çeşitli parapraksiler bulunmaktadır. Örneğin, çok sevmediğimiz birisi bize misafir olarak geldiği zaman, hoş geldin diyeceğimiz yerde o an farkında olmadan ‘hoşçakalın veya güle güle’ dememiz gibi bir dil sürçmesi yaşamamız.. Yine evliliğinde sorun yaşayan birisinin, yüzüğünü sürekli olarak takıp çıkarması şeklinde kendini gösteren semptomatik edimleri bir çoğumuz duymuşuzdur.. Yüzük konusunda bir hocamdan evliliğinde sorun yaşayan bir arkadaşına misafir olduğunu ve eşinin çekiçle çivi çakarken parmağına yanlışlıkla vurduğunu ve bu parmağın ise yüzük parmağı olduğunu söylemesi özellikle dikkat çekiciydi;)
Dil sürçmeleri ve yanılmalı davranışlar dışında, adların ve isimlerin unutulmasını da parapraksilerden sayabiliriz. Yine izlenim ve amaçları unutma (kaybedilen ve konulduğu yer bulunmayan nesneler) ile kalem sürçmeleri ve yanlış okumaları da bu paraksilerin farklı örnekleri olarak düşünebiliriz.
Özetleyecek olursak parapraksiler, aslında ciddi ve bilinçli olarak kabul edilmesi tasarlanmamış bir düşüncenin simgesel bir temsilini oluşturmaktadır. Ama tabiki de bu kavram psikanalitik kuramdaki ‘rüyaların yorumu’na benzemektedir. Freud, rüyaları “ bilinçaltına giden Kraliyet Yolu (Via Rega)” olarak adlandırmaktadır ve doğrudan açığa vurulduklarında ve ifade edildiklerinde hem danışan hem de başkaları tarafından kolaylıkla kabul edilemeyecek bazı istek ve arzuların, dolaylı yollarla veya sembolik olarak rüyalarda ifade edildiğini belirtmektedir. Bu bağlamda düşündüğümüz zaman parapraksilerin de bu kuramda özellikle kabul gördüğü ve benimsendiği gözden kaçırılmaması gereken bir noktadır;) Yani bu kuramı benimsememiş insanlar için bu parapraksiler biraz ütopik bir kavram olarak gelebilir:)
Konuyla ilgilenen ve daha fazla bilgi almak isteyen arkadaşlar, eğer bulabilirlerse yani ;), Payel Yayınevinden çıkmış olan Freud’un ‘Günlük Yaşamın Psikopatolojisi’ adlı kitabını okuyabilirler..
Bir yanıt yazın