Çocuklarda Uyum-Davranış Bozuklukları ve Ailenin Rolü

aile3Anne ve babalar çocukları ile ilgilenirken hayat içerisinde birçok sorun ile karşılaşmaktadırlar. Çocuklarımızın beğenmediğimiz ve ayrıca yapmasını istemediğimiz bazı olumsuz davranışları olabilir. Bu konuda başta aileler olmak üzere çocuklarla etkileşimde bulunan herkes burada ne yapılması gerektiğini tam olarak bilememekte veya yanlış uygulamalarla çocuktaki olumsuz davranışların daha da pekişmesine ve de artmasına neden olmaktadırlar.

Çocuk, gelişim basamaklarında birtakım doğal zorluklarla karşılaşır. Bu zorluklar aslında ana-babanın desteğiyle çözümlenecek düzeydedir; ancak çocuk bu desteği bulamaz ya da ana-babanın buradaki tutumu yanlış olursa, bunlara bir tepki olarak çocukta duygusal ve davranışsal düzeyde birtakım bozukluklar görülebilir.

Çocuklarda ortaya çıkan bu olumsuz tepkilere “uyum ve davranış bozuklukları” diyebiliriz. Örneğin, 2-3 yaşlarındaki bir çocuğa zamanla tuvalet eğitimi verilmezse veya kendi başına yeme alışkanlığı kazandırılmazsa, bu sorunlar bir sonraki döneme aktarılır ve yeni dönemdeki sorunlar ile katlanarak daha da büyür. Oyun çağında oyuna yeterince doymamış ya da arkadaşlık ilişkileri tam olarak kuramamış bir çocuk, okul çağına geldiği zaman, toplu oyunlara katılmaz, arkadaşlarıyla kaynaşamaz ve doğal olarak da çocukluk çağını tam olarak yaşayamaz.

Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı, ana-babanın başta sevgisi ve ilgisi olmak üzere şefkati, desteği ve çocuğuna önem ve değer verdiğini göstermesi çocuklar için çok ama çok önemlidir. Çocuğun kendine güvenli, anlayışlı ve tüm yönleriyle sağlıklı bir kişilik geliştirmesi için, güven veren, anlayışlı, sevgi dolu, onu destekleyen olumlu bir çevre gereklidir. Bu çevreyi bulamayan çocuk, kendine güvensiz olur, çocuklukta yaşamış olduğu problemleri hayatının bütününe yansıtır ve ilerki hayatında da mutsuz, uyumsuz ve sağlıksız bir kişi haline gelir.

Her anne ve baba çocuklarının başarılı, sağlıklı, mutlu olmasını ister. Ancak, buna rağmen, aileler çocuklarını büyütürken, birçok problemle karşılaşmaktadırlar. Bu problemlerin nedenlerini bilmek ve nasıl sağlıklı bir şekilde çözüleceği ile ilgili bilgi sahibi olmak, yaşanılan sıkıntıların ve karşılaşılan problemlerin en aza indirilmesine yardımcı olacaktır. Ancak ne yazık ki çocuklarda karşılaşılan problemleri ne şekilde çözeceğimizi bilmediğimiz için sorun daha da içinden çıkılmaz bir hal almakta ve yaşanan uyum ve davranış bozuklukları çocuğun hayatı boyunca yaşantısını ve kişiliğini olumsuz olarak etkileyebilmektedir. Çocukların ileriki hayatlarında çocukluktan kalma problemleri en aza indirmesine yardımcı olması açısından ailelerin bu konuda bilgi sahibi olmaları ve bu doğrultuda hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır.

Çocuğun karşılaştığı bu olumsuz durumdan kurtulmasında veya tekrar sağlıklı bir kişilik geliştirmesinde anne ve babanın sergilediği tutum çok büyük önem kazanmaktadır. Anne-babanın olumlu ve destekleyici bir tutuma sahip olması,  sorunun ortadan kalkmasında rol oynayabilir veya en azından var olan sorunların azalmasına yardımcı olabilir. İşte bu noktada anne-baba eğitimlerinin önemi ve gerekliliği ön plana çıkmaktadır. Anne- babalık gerçekten de uzmanlık gerektiren bir alandır ve hatta başlı başına bir sanattır dersek yanlış olmaz. Bu zorlu görevin üstesinden gelebilmek için de, anne-babalar kendilerini sürekli olarak geliştirmelidirler ve kendilerini aşan, üstesinden gelemedikleri konularda da uzmanlardan gerekli yardımı almalıdırlar.

Yine bu doğrultuda anne ve babalara başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarca gerekli eğitimler verilmeli, özellikle de okullar aracılığıyla anne-babalar bu konuda bilgilendirilmelidirler.. Eğer gelecekte mutsuz, kendine güvensiz, uyum problemi olan kısacası “sorunlu-problemli(!)” diye tabir edilen bireyler yetiştirmek istemiyorsak.. Bu konuyla ilgili olarak en son şunu söyleyebiliriz ki;

Ana baba olmak çok kolaydır; ancak ana-babalık etmek gerçekten çok zordur

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

− 2 = 1