Psikopataloji/Anormal Psikoloji

Psikopatoloji, duygu, düşünce ve davranış bozukluğu, ruhsal bunalım, anormal/uyumsuz davranış üzerine araştırma dalıdır.
Bu terim genel olarak psikiyatride patolojinin hastalık süreci olarak kullanılır.
Medikal olmayan psikoloji dilinde, Anormal psikoloji de psikopatoloji olarak kullanılır.
Psikolopatoloji, duygu, düşünce ve davranışta sorunlu bir durumun varlığını tanımlar. Evde, işte, sosyal yaşamda işlev bozukluğu söz konusudur. Kişinin kendisinde ve/veya çevresinde sıkıntı/tehlike oluşturur.
Bir konunun, psikopatoloji dahilinde olması için; onun normlardan sapma derecesi (istatistikler normlar, sosyal normlar ve gelişimsel normlar hesaba katılır), davranışın uyumsuzluk derecesi, davranış sıklığı, davranış şiddeti ve süresi, duygusal dışavurum ve kontrol, kişinin gerçekliği algılama ve sosyal ilişkilerle baş etme şekli göz önünde bulundurulur.
Anksiyete Bozuklukları
Herkesin çeşitli korkuları vardır. Ancak insanların çoğu bu korkularını çocukluğunda geride bırakmış, yetişkinken de bu korkularını kısa süreli, duruma uygun hale getirmiştir. Anksiyete bozukluğu olan kişilerin korkuları ise duruma özgü ya da kısa süreli değildir.
Bu korkular onların hayatlarını oldukça etkilemekte ve yaşam kalitelerini düşürmektedir..

ANKSİYETE BOZUKLUKLARI 

(sunumu incelemek için tıklayınız)

prezi-1

prezi-2

 

Depresyon

Majör depresif bozukluk, Majör depresyon, veya Klinik depresyon, kişinin sosyal işlevlerini ve günlük yaşama dair etkinliklerini rahatsız edecek, bozacak dereceye ulaşmış üzüntü, melankoli veya keder durumudur.
Kişinin ilişki ve etkinliklerini etkilemeyen, üzgün olma durumu ve kişinin moralinin bozukluğu çoğu zaman depresyon olarak anılır. Fakat klinik depresyon tıbbi bir teşhistir ve günlük kullanımdaki depresif olma durumundan çok daha farklıdır. Depresif kişi kendisini yorgun, üzgün, tembel, sinirli, motivasyonsuz ve apatik hissedebilir. Klinik depresyon, normal üzüntü hissinden daha yoğun, sürekli ve kişinin günlük işlerini etkileyecek düzeydeki çökkün bir duygusal durumu ifade eder.
Yaşam boyu yaygınlığının %17-19, bir yıllık yaygınlığının ise %1-9 arasında olduğu bildirilen “Majör Depresif Bozukluk” (MDB) (Angst 1992); sık görülen, atakları uzun süren, süreğenleşme, depreşme ve yineleme oranları yüksek, şiddetli fiziksel ve psikososyal yeti yitimine neden olan yıkıcı bir bozukluktur. Depresyonun neden olduğu yeti yitimi, sosyal ve mesleki alanlarda olabilir ve kişinin aile düzeni ile ekonomik durumuna olumsuz etkiler yapabilir. Depresyon, birey kadar çevresi ve bakımını üstlenenler üzerinde de olumsuz etkiler yaratır (Davis ve Glassman 1989). İntihar girişimi sonucu ölüm oranı %15 olan ve intihar sonucu ölümlerin yaklaşık %50’sinden sorumlu olan MDB’nin toplumsal maliyeti oldukça yüksektir (Angst 1992).
Tedavi süreci hastanın iyileşme isteğiyle doğru orantılı olarak gelişme kaydederek ilerler. İlaç tedavisi sırasında, ilacın dozuna bağlı olmaksızın ara ara nöbetler ve/veya ataklar yaşanabilen bir hastalıktır.

DEPRESYON-İYİ HİSSETMEK

(sunumu incelemek için lütfen tıklayınız)

prezi-3

prezi-4

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

33 − = 27