PDR/Psikoloji ve Psikiyatri

PDR/Psikoloji ve Psikiyatri alanları başta olmak üzere alan çalışanlarına, meslektaş adaylarına ve öğrenci arkadaşlar ile aslında ihtiyacı olan her bireye yönelik olmak üzere, bu konularda faydalı olacağı düşünülen kitapların tanıtımları bu bölümde yer almaktadır.

Faydalı olması dileğiyle..

Bir Psikoterapi Mağdurunun Anıları

Bu kitap aslında ‘Damdan düşen’in anıları olarak da görülebilir. Daha önce psikiyatristler veya terapistler tarafından kaleme alınmış  olan (Dr. Gary Small tarafından yazılmış olan ‘Bir Psikiyatristin Gizli Defteri’ ya da bu kitaba göre biraz daha deneme türünde kalan ve Dr.Alper Hasanoğlu tarafından yazılmış olan ‘Bir Terapistin Arka Bahçesi’ örnek verilebilir) psikoterapi süreci bu kez bir hastanın/danışanın gözünden yaşadıklarının tüm çıplaklığı ve çarpıcı özellikleriyle anlatılmaktadır. Eyüp Turhan Reyhan’ın 40 yıllık süren ‘psikoterapi hikayesi’ni kendi deyimiyle ‘çilesini’ anlattığı ‘’Bir Psikoterapi Mağdurunun Anıları” isimli kitabı yakın zaman önce Kalkedon Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Turhan bir anlamda anı niteliğide taşıyan kitabında, lise yıllarında başlayan tedavi süreçlerini, bu süreçlerin başarısızlığını ve anlamsızlığını vurgulamakta ve Türkiye psikiyatri ve psikoterapi tarihini sorgulamaktadır. Bu anlamda kitabı 2 bölüm olarak düşünebiliriz. Reyhan kitabın ilk bölümünde tam 10 ayrı tedavi sürecinden geçtiğini belirtmekte ve bunların neredeyse hepsinin (bazılarının çok az da olsa olumlu etkisi olduğunu belirtse de uzun vadede sorunlarını çözmesine yetmediğini vurgulamaktadır) başarısızlık ve hayalkırıklığı ile sonuçlandığını bir yaşam döngüsü içerisinde ortaya koymaktadır. Kitabın diğer kısmında ise 4o yıl sonra bir anlamda acılarını dindiren terapistinden ve de bu terapisiyle geçirmiş olduğu terapi sürecinden tüm ayrıntılarıyla bahsetmektedir.

346ca6d1-2f31-4377-812c-41b892e47b7a

 

Türkiye’de hekimler arasındaki bağlantılar, işini bilenler-bilmeyenler derken, tedavi sürecinde yaşadıklarım neredeyse bir roman gibidir… Aslında anlattıklarım tamamen gerçek olduğu için, hasta-hekim ilişkisi açısından bakıldığında, bu kitap belgesel bir anlatıdır. Okuyan herkesin, özellikle hastaların yararlanacağından eminim; ayrıca anlattıklarımın hekimler için de düşündürücü olacağı kanısındayım. Özellikle psikiyatrinin Türkiye’deki durumu, işleyişi, başarısızlığı, bilen-bilmeyen herkesin bu işle uğraşmaya kalkışması, hiçbir sağlık kolunda görülmeyen uygulamaların psikiyatri hastalarına nasıl reva görüldüğü anlaşılır gibi değildir. Bu tam bir Türkiye gerçeğidir. Konunun iyi anlaşılabilmesi için, yaşananların açık açık anlatılması, her şeyin tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmesi gerekmektedir.

Çocukken yaşadığım bir travmanın beni gençliğimde nerelere savurduğunu, umutla gittiğim uzman hekimlerin beni nasıl çıkmaz yollara sürüklediğini, para için neler yaptıklarını, psikiyatrinin ülkemizde nasıl hafife alındığını, bazı hekimlerin kişisel çıkarları için diğer hekimlere neler yaptığını, bu cehennem kuyusunda zarar görmüş bir hasta olarak anlatmak zorundayım. Psikoterapiden bihaber hekimlerin hastayı boş yere nasıl oyaladıklarına, bu boş sahada öne çıkan eski hekimlerin Türkiye’de psikoterapiyi nasıl yönettiklerine bizzat yaşayarak şahit oldum. Rahatsızlığımdan dolayı çarkların içine sıkışan bir hasta olarak neler çektiğimi, nasıl direndiğimi, nasıl mücadele ettiğimi, pes etmeden bugüne nasıl geldiğimi tüm ayrıntılarıyla anlatmak, yazdığım bu kitabın amacıdır.” (Tanıtım Bülteninden)

Bir Terapistin Arka Bahçesi

‘Deneyimli bir psikoterapist olan Alper Hasanoğlu, Bir Terapistin Arka Bahçesi’nde kişisel ve mesleksel deneyimlerini sanatsal duyarlığın özgün bakış açısıyla değerlendirip yorumluyor.

Bu kitapta hayatın anlamı, can sıkıntısı, aşk, birliktelik ve sadakat konularında birbirinden ilginç metinler bir araya geliyor.

Bireyin kendini tanımasını, kendisiyle yüzleşmesini, ikili ilişkilerde ötekini anlamasını ve dinlemesini derinliğine ele alan yazar, edebiyata uzanan imgeler dünyası eşliğinde yepyeni bir pencere açıyor.’ (Kitap tanıtım bülteninden)

Kitap aslında yazarın makale ve denemelerinin derlenmesiyle oluşturulmuştur. Bu yazılar ise, yazarın uzun bir süre içindeki mesleki ve kişisel deneyimlerini içermektedir. Kitap aslında üç bölümden oluşmaktadır. ilk bölüm ‘Ben’ başlığı altında, özellikle bir terapist ve insan olarak yazarın genellikle öznel yazılarını barındırmaktadır. Bu bölümde özellikle intihar konusuna ‘genelin’ bakışında farklı bir şekilde bir terapist olarak bakılmış ve konu farklı yönleriyle dikkat çekici bir şekilde ele alınmıştır.

İkinci bölümde ise ‘ikimiz’den bahsedilmektedir. Bu bölümde ise, özellikle ilişkiler konusu aşk-birliktelikler ve sadakat bağlamında ele alınıp incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise, artık ‘hepimiz’e gelinmiştir. Bu bölümde ise özellikle göçmenlik sorunu bağlamında çokkültürlülük ve çokkültürlü terapi konusu incelenmiştir. Bununla birlikte bir terapist de olan yazar, psikiyatri tarihi ile hesaplaşmış özellikle psikiyatrinin kötüye kullanımı ve yanlış uygulamalarına değinerek bir anlamda herkesin bir anlamda şapkasını önüne koymasının vaktinin geldiğini vurgulamıştır.

‘Terapist mutsuz insanla birlikte göğe bakandır. Onu ilk görüyormuşcasına onunla birlikte şaşırandır. Psikoterapi odası, acılardan süzülen bir sürü tecrübeyle -belki terk edildiği yerden değil ama- hayata yeniden binilebilecek bir duraktır. Bu durakta durmak ve hayattan inenleri ve hayata tekrar binenleri izlemek, hayat yolcularının bu zorunlu molalarında onlara eşlik etmek, terapistin kendisine de olağanüstü bir zenginlik katar..’

İyi Hissetmek

IYI-HISSETMEK-DAVID-BURNS__64810783_0Kendine yardım kitaplarından olan (piyasada bulunan birçok kişisel gelişim vs kitabından kesinlikle farklıdır) ve birçok depresyon vakasının tedavi sürecinde gerçekten de tedaviye yardımcı olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmış ve bu alanın uzmanlarınca kaleme alınmış olan bir kendine yardım kitabıdır, ‘İyi hissetmek’. Kendine yardım kitaplarına genellikle ön yargıyla bakılmasına ve bu konu tartışmalı bir konu olmasına rağmen, geçen on yılda bilimsel dergilerde yayınlanmış beş kontrollü çalışma ‘İyi Hissetmek’i okuyan depresif kişilerin yüzde 70’inin başka bir tedavi görmemelerine rağmen, ilk dört hafta içerisinde iyileştiklerini göstermiştir.

Bilişsel-davranışçı terapi yaklaşımına dayalı olarak hazırlanmış olan bu kitapta, modern çağın vebası olarak tanımlanan ‘Depresyon’ ve depresyonun psikoterapötik süreci BDT yaklaşımı temelli olarak anlatılmaktadır. Kitapta kendi danışanlarının terapi sürecinde bilişsel-davranışçı terapinin temel yaklaşımlarını kullanan psikiyatrist David Burns’un, duygularınızı harekete geçirecek ve hayata daha olumlu ve gerçekçi bakmanızı sağlayacak şekilde, bilimsel olarak test edilmiş teknikler sunduğunu göreceksiniz.

Kitabın yazarı Dr. Burns bile, hiçbir kendine yardım kitabını profesyonel terapi yerine önermemektedir;) o yüzden benden de böyle birşey beklemeyin:) ancak ‘iyi hissetmek’ depresyon ya da kaygı şikayeti olan herkese terapi/danışma sürecinde oldukça faydalı gelecektir. Yani bir bakıma depresyonun tedavi sürecinde psikofarmakolojik (ilaç tedavisi) ve psikoterapötik (terapi/danışma) sürece ek bir destek kaynağı olarak faydalı olacağını söyleyebiliriz.

Sonuç olarak ‘iyi hissetmek’e aslında bir çoğumuzun bir parça da olsa ihtiyacı var;)

not: Bir not ekleme gereği duydum, kitap fiyatı ve siparişi vs ile ilgili e-postalar gelmeye başladı da:) Kitap satışı ile ilgili bir ilgim yok açıkçası, sadece kitabın tanıtımını yapmak istedim; faydalı olabileceği düşüncesiyle yani;) Ama 15 tl civarı bir fiyatı olduğunu ve çoğu kitapçıda bulabileceğinizi, yine internetten D&R vb. sitelerden de daha uygun fiyata sipariş edebileceğinizi söyleyebilirim ama:)

 

Evinizdeki Terapist

Evinizdeki-Terapist_162330_1

Yaşamınızı değiştirecek bir kitapla her zaman karşılaşmazsınız.”Evinizdeki Terapist” de bu türden bir kitaptır. Greenberger ve Padesky psikoterapi biliminin bilgeliğini süzgeçten geçirerek değişime yönelik kolay anlaşılabilir bir kitap yazmışlar.

Evinizdeki terapist Bilişsel-Davranışçı yaklaşıma dayalı olarak, 4 farklı vaka örneğinden (Yaşlılık Depresyonu olan Kemal Bey’in, Uçak seyahatlerinde Panik Atak (Kaygı bozukluğu)’lar geçiren Lara Hanım’ın, ‘yaşama devam etmek için hiçbir nedenim yok diyen’ ve Depresyon (intihar eğilimli)da olan Meral Hanım’ın son olarak da alkol tedavisi görmüş olan ve şu an eşiyle evlilik hayatında problemler yaşayan Depresif ve Kaygılı olan Volkan Bey’in sorunları ve bu sorunların BDT’ye dayalı olarak ele alınmasını ve bunların terapisini anlatan güzel bir kitap.

Evinizdeki Terapist” adlı kitap sadece okumalık bir kitap değil. Uygulamalı, alıştırmalı bir kitap. Çeşitli formlar var. ( depresyon ölçeği, kaygı ölçeği, düşünce kayıt formu..vb) Bu formların nasıl doldurulacağı detaylı bir şekilde örnek vakalar ile anlatılıyor. Bir örnek ekledim buraya..* “ Düşünce Kayıt Formu “.

Evinizdeki Terapist size,10603378_10203367583602965_1180093505632523797_n
– Sorunlarınıza katkıda bulunan düşünceleri nasıl değiştireceğinizi öğrenmede,
– Hislerinizdeki değişimi tanımlamak ve takip etmek üzere ruh hali soru formlarında faydalanmada,
– Sorunları çözmede, yaşamınızı ve ilişkilerinizi iyileştirmede harekete geçmenizde,
– Kişisel kaygılarınıza yönelik becerileri uygulamada yardım edecektir.

(*düşünce kayıt formunu incelemek için lütfen sağ köşedeki fotoğrafa tıklayınız)

 

Evinizdeki Terapist Klinisyen El Kitabı

phpThumb_generated_thumbnail

Bu kitap, psikoterapistlerin terapi seansında danışanlarına Kognitif Terapi Modeli’nin nasıl uygulanacağını öğreten en iyi kitaplardan biridir. Etkin dili sayesinde, teorik bilgi ile terapi odası arasındaki boşlukta köprü görevi görmektedir. Klinisyenler için hazırlanan bu kitap, Evinizdeki Terapist’i nasıl daha etkin kullanabileceğinizi öğretecektir. Evinizdeki Terapist ve Evinizdeki Terapist Klinisyen Elkitabı, Kognitif Terapi’ye ilgisi olan ya da Kognitif Terapi uygulayan her terapistin kütüphanesinde olması gereken kaynaklardandır.

Birçok fotoğrafçı, sadece geniş açılı ve telefoto mercek ile seyahat eder. Geniş açılı mercek herhangi bir manzaranın tüm açılarıyla görülmesine olanak sağlar. Telefoto mercek; hem fotoğrafçıya uzak mesafede olan bir noktayı daha da yakınlaştırır hem de yakın mesafedekilerin daha detaylı görülmesini sağlar..

Bizler terapist/danışman olarak, gördüğümüz her danışanla hem geniş açı hem de telefoto perspektiflerini kullanırız..

Değişik seçeneklerin üzerinde düşünmek için geniş açılı bir merceğin bakış açışına ve tedavideki hedeflere daha yakından odaklanmak için telefoto merceğin gücüne ihtiyacımız vardır..

(Evinizdeki Terapist Klinisyen El Kitabı’ndan)

Gerçekten ‘Bilmemiz’ Gereken 50 Psikoloji Fikri

indir‘Hemen herkesin sizin psikolojiniz üzerine sizden çok kafa yorduğu bir zamanda yaşıyoruz. Şampuanınızın üstündeki yazı karakterinden ofis duvarlarının rengine; sevgili seçiminizden kime oy verdiğinize; tükettiklerinizden bağımlılıklarınıza hemen her şey psikolojik araştırmaların konusu ve bunların etkisi altında şekilleniyor. Psikoloji bilimi, hakkınızda o meşhur “beni anlamadılar!” serzenişiyle kestirip atamayacağınız kadar fazlasını biliyor; insana başka türlü bakmanızı sağlayacak kadar fazlasını..’ 
‘Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Psikoloji Fikri’, anlatım dilinden tasarımına kadar kolay anlaşılır olmayı hedeflemiş, güzel ve okunmaya değer  bir psikoloji kitabı. Anormal Davranış’tan başlayarak, 10 başlık altında 50 Psikolojik kavram kitapta ayrıntılı bir şekilde ele alınmış ve bu alandaki önemli soruların cevapları dikkat çekici örnekleriyle paylaşılmış. Örneğin ‘Plasebo Etkisi’ konusunu ve bu konuyu hiç bakmadığınız bir bakış açısıyla bu kitap sayesinde inceleyebilirsiniz. Buna benzer psikoloji ile ilgili bilinmesi gereken 50 fikir/kavram’ın incelenmesi kitapta yer almaktadır.

İnsanı -öncelikle de kendini- tanımak isteyen herkes için güzel bir rehber…

Bir Psikiyatristin Gizli Defteri

1016729_10152134802738485_462725806_n

Gerçek hikâyeler kurgudan çok daha tuhaftır, Dr. Gary Small da bunu gayet iyi biliyor. psikiyatriyle ve insan beyni üstüne çığır açıcı araştırmalarla geçen otuz yıl içinde Dr. Small pek çok şey görmüş. şimdi ofisinin kapılarını açmaya ve kariyerinin en gizemli, ilginç ve tuhaf hastalarını anlatmaya hazır.

Bu kitap bir psikiyatristin zihnine ve onun giderek gelişim gösteren mesleki yaşamına yapılan aydınlatıcı bir yolculuk. aynı zamanda bu branşın ve daha önce görülmemiş, tanısı koyulmamış çeşitli akıl hastalıklarının perde arkasına da bir bakış… Kitabı okurken kendinizi, bizi insan yapan şaşırtıcı tuhaflıklar üstüne düşünürken bulacaksınız.

Sıkça komik, kimi zaman trajik ve daima etkileyici Dr. Small, sizleri kariyeri içinde Boston’un kalabalık acil servis koridorlarından başlayıp ülke elitlerinin multimilyon dolarlık kayak localarına dek uzayan bir geziye çıkarıyor.

Bu gezi sırasında birbirinden tuhaf gerçek karakterleri anlatırken, bir yandan da esrarengiz histerik körlükle, penisinin küçüldüğüne inanan bir adamla, gizli sürdürülen çifte hayatlarla ve ürkütücü derecede psikotik romantik arzularla baş ediyor. Akıl hocası kendi hastası olduğunda Dr. Smallun kariyeri ve kişisel hayatı tam bir döngüyü tamamlıyor ve Small’un kimsenin zihinsel araştırmanın ötesinde olmadığını anlamasını sağlıyor; kendisinin bile…

Her ne kadar hasta/danışan profilleri ve çalışma ortamları farklı olmuş olsa da ‘In treatment’ dizisindeki Paul (terapist) ile aslında bazı konularda benzer yönleri olduğunu söyleyebiliriz. Paul’un özellikle 2.sezondaki uluslararası bir şirkette üst düzey bir yöneticisi olan mr Walter ile yaptığı terapi süreci veya yine aynı şekilde kendisi ve hastaları/danışanları ile ilgili yardım aldığı bir anlamda akıl hocası olan Gina bu dizide karşımıza çıkıyordu. Film kitaptan veya kitap filmden esinlenmiş türü bir şey söylemeyeceğim yani:), ama sadece bu benzerliklerin dikkatimi çektiğini paylaşmak istedim;)

Hem  ‘Bir Psikiyatristin Gizli Defteri’ hem de In treatment dizisi, birisi okunması diğeri ise kesinlikle izlenmesi gereken bu anlamda güzel yapıtlar diye düşünüyorum. Tek farklarının, birinin gerçek yaşamdan hastalar ve tedavi süreçleri ile ilgili kesitler sunması, diğerinin ise aslında belki yaşanmamış; ama bir anlamda yaşanması muhtemel kurgusal psikolojik olaylardan oluşması olduğunu söyleyebilirim..

‘Psikoterapi için mükemmel hasta/danışan’:
YAVIS;
Young (genç), attractive (çekici), verbal (konuşkan), insightful (içgörülü, bilgili) ve Succesful (başarılı):)

”Narsistlik kişilik bozukluğu olan insanlar, altta yatan duygusal bir boşluğu ve güvensizliği doldurabilmek için yüzeysel zevklerin peşinde koşarlar..”

İyi okumalar, diziyi izlerseniz de iyi seyirler dilerim..

(küçük bir not: ‘In treatmet’ dizisi ile ilgili de bir tanıtım ve de paylaşım ilerleyen günlerde yapmak niyetinde olduğumu bilmenizi isterim;) )

Yaratma Cesareti (Rollo May)

‘Yaratma Cesareti , Amerikan psikolojisi ve varoluşçu psikoterapinin önde gelen ismi Rollo May’in en temel yapıtlarından birisidir. May, psikoloji, psikoterapi, felsefe ve sanatla yakın ilişkisinden ötürü, yaratıcılık konusunu ilginç bir perspektiften inceliyor. Tüm varoluşçular gibi o da kaygı olgusuna büyük önem vererek, değişimin kaygının içine gömülerek varılacak bir yaratıcılık düzeyinde gerçekleşeceğini vurguluyor.

Geçiş dönemi psikolojisinin tüm olumsuzluğunu, yaratıcılığın zorunluluğu adına kutlayan May, “yeni olan”ın her yerde fışkırdığı bir dünyada, insanın bilindışı kaynaklara güvenmesi gerektiğini savunuyor. Bunun için de yeni bir cesaret biçiminin bireyde yaratılmasına önemli katkılarda bulunuyor. Bu kitabın, kişiye kendi kaynaklarından yararlanmakta ve günümüzdeki ahlaksal çözülmenin çöküntüsü altında kalmadan yeni bir yaşam kurmakta düşünsel destek sağlayacağına inanıyoruz.’ (tanıtım bülteninden)’

12235114_10206568186696042_8139226184698979697_nRollo May insanlık varoluşunu sorularla tanımlamaya çalışmıştır. May’e göre bir seçimle karşı karşıyayız. Bu noktada dayanaklarımızın sarsılmasının verdiği panik ve kaygıyla geri mi çekilmeliyiz yoksa gerekli cesareti toplayıp, kökten değişiklik karşısında duyarlığımızı, farkındalığımızı ve sorumluluğumuzu koruyabilmek için zorunlu olduğumuz cesarete sımsıkı sarılabilecek miyiz?


May, yaratma cesaretininin önemini şu sözlerle vurgulamıştır. “Yeni bir şeyler yapmaya çağrılıyoruz, ayak basılmamış bir toprakla yüzleşmeye, kimsenin gidip de bize yol göstermek için dönmediği bir ormana dalmaya çağrılıyoruz. Bu, varoluşçuların hiçliğin kaygısı dedikleri şey. Geleceğe doğru yaşamak, bilinmeyene sıçramak demektir; bu da halihazırda emsali olmayan ve pek de az kişinin kavradığı dereceden bir cesareti gerektirir’

Ayrıntılı bilgi için aşağıdaki makale’yi inceleyebilirsiniz:

http://www.academia.edu/5574359/Rollo_May_-_Yaratma_Cesareti

 

Ben Değeri Tiryakiliği

Duygusal Gerilimle Baş Edebilme

9786054463633_Default

Duygusal rahatsızlıklarımızın temelinde, duyguların ilişkili olduğu olaylar değil, bizim bu olaylar hakkında öğrenmiş ve geliştirmiş olduğumuz inanç ve yorum kalıplarımız ve anlam yakıştırmalarımız yatar.

Bireylerin davranışlarından, özelliklerinden ya da performanslarından; yani bireyi oluşturan küçük ben’lerinden hareketle, onlar hakkında toptancı bir “Ben” değeri oluşturmak, akılcı ve gerçekçi olmamanın ötesinde, neredeyse olanak dışıdır. Kendimizi ve çevremizi, tiryakilik yaratan toptancı “Ben” değeri ile yargılamak ya da değerlendirmek kolaydır, ama faturası öfke, kaygı ve çöküntü olarak çok ağır ödenir.

Dr. A. Kadir Özer, bu kitabında “Ben” değeri tiryakiliği’ni analiz ederek Duygusal Gerilimle Baş Edebilme’nin yollarını sunuyor. (Tanıtım Bülteninden)

Bu kitabın bir tek amacı vardır: Paylaşmak… Eğitimim ve psikoterapi çalışmalarımın ve yaşam sorunlarıyla karşılaşmış nice kişinin çözüm arayışlarına katılmış olmamın birikimini, daha çok kişiyle paylaşma arzusunun yazılı bir ifadesidir bu kitap. Ne yazıktır ki, birçok konuda yararlı veya yararsız eğitimlerden geçmemize rağmen, ne kendimiz ne de çocuklarımız, yaşam sorunlarıyla baş etme yeteneğini geliştirecek eğitimlerden geçmiyoruz. Bu demek değildir ki, öğrenmiyoruz. Öğrenmesine öğreniyoruz da, öğrendiklerimizin çoğu, bize verilmiş vadeli yaşamı, katlanılması zor bir süreç haline getirebiliyor. İnsan ilişkilerine öylesine yanılgılı ve gerçekçi olmayan düşünce tarzlarıyla yaklaşma alışkanlığı geliştirmiş oluyoruz ki, sonunda ödediğimiz bedel öfke, kaygı ve çöküntü gibi acı duygular olabiliyor‘ (Dr. A. Kadir Özer)
 —————————————————————————————————————————————————————————————————————
not: PDR-Psikoloji ve Psikiyatri ile ilgili kitap tanıtımlarının devamı gelecektir;) Aile ve çocuk psikolojisi  ile ilgili kitap tanıtımlarına PDR kitaplığı üst menüsünden ulaşabilirsiniz 🙂 

One Reply to “PDR/Psikoloji ve Psikiyatri”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

+ 77 = 83