Yazar: Ferhat BAYOĞLU

12.ULUSAL PDR ÖĞRENCİ KONGRESİ’NİN ARDINDAN

Bugüne dek Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneğinin işbirliği ile 12 kez PDR Öğrenci kongresi düzenlenmiştir. Bu yıl Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde 23-25 Temmuz tarihleri arasında ‘İletişim, Değişim, Gelişim ve Her şey için PDR‘ temasıyla 12.Ulusal PDR Öğrenci Kongresi gerçekleştirilmiştir. Bundan önceki son 7 kongre sırasıyla, Malatya-İnönü Üniversitesi, Adana-Çukurova Üniversitesi, Bursa-Uludağ Üniversitesi, Samsun-Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Erzurum-Atatürk Üniversitesi, Malatya-İnönü Üniversitesi, İzmir-Dokuz Eylül Üniversitesi ve en son geçen yıl Ankara-Hacettepe Üniversitesi’nde gerçekleştirilmişti. Geçen yıl Hacettepe üniversitesinde de her yıl olduğu gibi gerçekten de çok güzel bir kongre gerçekleştirilmişti. Artık her PDR Öğrenci Kongresi’nin gerçekten de verimli ve aynı zamanda eğlenceli geçmesi ile birlikte Eskişehir’in (Şehir Eskişehir’dir sloganın da 😉 ) de etkisiyle olsa gerek çok geniş katılımlı bir kongreye ev sahipliği yaptı bu yıl Osmangazi Üniversitesi. 9-10 Nisan 2015 tarihlerinde de Anadolu Üniversitesi olarak Türk PDR Derneğinin işbirliği ile ‘8.Üniversiteler Psikolojik Danışma ve Rehberlik Sempozyumu’nu gerçekleştirmiştik. Kısacası Eskişehir olarak bu yıl bilimsel etkinlik anlamında verimli bir yıl geçirdiğimizi söyleyebiliriz 🙂

Read More

Ayrılığın Psikolojisi

Bir ayrılık yaşadıktan sonra daha önce hiç o kadar dikkat etmediğiniz belki de daha önce yüzeysel olarak görüp geçtiğiniz ince ayrıntıları daha net görmeye, bazı şeylere daha fazla dikkat etmeye başlarsınız.. O gün iş yerinde oda arkadaşınızın duygusal parçalar dinlemesini veya ‘uzun bir aradan sonra bir pop grubunun yas sürecini anlatan şarkılarını özlediğini’ söylercesine açıp dinlemesini kendinize özel olarak yapılmış bir davranış gibi hissedebilirsiniz.. Sosyal paylaşım sitelesinde paylaşılan ve çok klasikleşen aslanlar arasında kaldıktan sonra daha sonra arkadaşları tarafından yanlız bırakılmayarak ve destek çıkılan bir bufalo’nun kurtuluşu ile ilgili video’nun sonunda not olarak düşülen (“Kalabiliyorsan sonuna kadar beraber.. Ben yerine biz olabiliyorsan eğer.. Arkada bırakmıyorsan kimseyi ne olursa olsun.. İşte o “birlik” için savaşmaya değer..”) sözlerini bile ‘kendi üzerinize almaya başlayabilirsiniz.. Sizin açınızdan durum o derece vahimleşir yani (!) Aslında ”algıda seçicilik” bu dönemde algılamalarınızın merkezinde yer almakta ve adeta sizlere bir çeşit oyun oynamaktadır. Sanki her şey inadınıza ve siz ayrıldığınız diye bu şekilde vuku bulmaktadır.. Yine bu dönemde ‘bilişsel üçlü’ olarak nitelendirilen; kendinize (‘tek başıma yapamam), diğerlerine ve dünyaya (‘benimle ilgilenen ve bana önem veren hiç kimse yok’), ve de geleceğe ilişkin (‘artık kimse beni böyle sevmeyecek’) şeklinde ortaya çıkan bazı düşünceler ile yoğun bir şekilde karşılaşabilirsiniz.

Read More

Psikolojik Danışma Sürecinde İlk görüşme

Psikolojik Danışma Sürecinde İlk görüşme*

Psikolojik danışma süreci; ilişki kurma, problemin tanımlanması, amaç oluşturma, müdahalelerin seçilmesi ve uygulanması, sonlandırma ve izleme basamaklarından oluşmakta ve bu basamaklar sağlıklı bir şekilde oluşturulduğu zaman, danışanla psikolojik danışman arasında güvene dayalı sağlıklı bir ilişki kurulabilmektedir.1 Psikolojik danışma sürecinde, ilişkinin (rapport) kurulması ve problemin tanımlanması basamaklarının genellikle ilk görüşme oturumlarında ele alınması ve yapılandırılması beklenmektedir.2 Bazı araştırmacılar ise, amaçların oluşturulması basamağının da ilk görüşmede ele alınması gerektiği savunmaktadırlar.3

Read More

Panik Atak ve Panik Bozukluk

Panik atak, panik bozukluk başta olmak üzere birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı fiziksel hastalıklarda görülen yoğun korku, kaygı, yoğun endişe karışımı bir nöbettir.Panik atak, artık tek başına bir psikiyatrik hastalık/rahatsızlık veya tanı olarak ele alınmamaktadır; PA, daha çok kaygı bozuklukları bağlamında ortaya çıkabildiği gibi diğer ruhsal bozukluklarda (Depresyon, Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ) veya birtakım sağlık durumlarında (kalple ilgili vb) da ortaya çıkabilir. Tedavisinde sadece ilaç yeterli olmayabilir; ilaçlar belli bir düzeye kadar kaygıyı azaltabilir veya belirtileri ortadan kaldırırabilir; ama ilaçlardan sonra atakların tekrarlama olasılığı yüksektir. Bu anlamda ilaç ile yapılan birlikte terapi/danışma sürecinin daha etkili sonuçlar verdiği bilinen bir gerçektir.

Read More